“Din ve felsefe” konusunun ele alındığı Ceviz Kabuğu programına Edip Yüksel’in açıklamaları damgasını vurgu.
Gazeteci Hulki Cevizoğlu’nun Ulusal Kanal’daki Ceviz Kabuğu programının bu haftaki konukları Amerika’da yaşayan İlahiyatçı-Yazar Dr. Edip Yüksel, Prof. Dr. Yaman Örs ve dinler tarihçisi ve dinlerarası diyalog uzmanı Dr. Lütfü Özşahin idi.
Programda şu konular ele alındı: Tanrı kavramı, Türkiye’de inanç özgürlüğü, laikliğe liberal bakış, küresel İslam, teist ateist ya da agnostiklerden kim haklı, din ve dünya, bilim açısından evrim kuramı, büyük patlama ve yaradılışçılık, imanın ilk şartı olarak akletmek ve, felsefi düzlemde din ile bilim ilişkisi.
Edip Yüksel Ceviz Kabuğu Programı, edip yüksel, edip yüksel kimdir, edip yüksel 2013, edip yüksel video, edip yüksel vikipedi,
yorum: 11
KURAN 1400 yıl önce geldi ve alimlerin anlayacağı ayetler tamda günümüz de,o ayetler keşf edilmiş ken, iki akademist bir ateist e,ALLAH ın varlığını ispat edememesi beni üzdü..oysa son yüz yılımız dabilim adamlarının keşf ettikleri,zaten KURAN da yazmaktadır..ayetlerle cevap yerine duygusallığı seçtiniz....ayetlerden bir örnek(arzın genişletilmekte)olduğu bildirili bilim adamlar bunu doğruladı ve hatta bilinmez bir nesnenin yaklaşmakta olduğu ispat edildi...yasin suresinin son ayetlerinde((onları ilk defa yaratan, tekrar yaratmaya kaadi değilmidir?HATTA PARMAK UÇLARINI BİLE)) okuduğumda ben bunun herkesin birbirine benzemeyen,parmak izlerini kast ettiğini anlamıştım..bilimsel cevaplar delilleriyle verilmedi..ben alim değilim sadece ressam aslı morisset im..orada gereken cevaplarım kesinlikle olurdu..ateist belki akedemisyendi ama inanın,ne iş yaptığını bile açıklayamadı...sevgiler
hmm
Burası, Müslüman Dünyanın nesillerdir akıllarına ve Kuran’ın mesajına ihanet ederek işledikleri adaletsizlik, despotluk, batıl inançlar, kadın düşmalığı, gericilik ve cahilliğe karşı mücadele için İslamı (Tanrı’ya Teslimiyeti) anlayış ve uygulamada reforma teşvik eden tektanrıcıların evi konumundadır.
Bu site, Allah dilerse, din ve siyaset alanında bir değişim modeline doğru etkinliklerimizde eşgüdüm, iletişim ve düzenleme sağlayan bir zemin olarak hizmet edecektir.
Bu sitenin asıl amacı, insanları AKLETMEYE ve kula kulluğa karşı TEVHİD’in ÖZGÜRLÜĞÜNE davet etmektir. Bireylerin kritik düşünmesinin, akletmesinin, ve tevhid (birleme) paradigmasının getirdiği özgürlüğün önünde tarih boyunca en büyük engeller dinadamları, şeyhler, papazlar, hahamlar, “efendiler”, ruhbanlar olmuşlardır… Bireysel özgürlük kazanıldıktan sonra toplumsal alanda barış (islam) ve eşitlik (adalet) için tanıklar olmak ve bu konuda mücadele etmemiz gerekiyor.
Bu sitede çeşitli konularda makaleler ve video linkleri bulacaksınız. Önemine binaen buraya MESAJ adlı Kuran çevirimin Sunuş yazısını alıntılıyorum:
“Kuran’ı Mesaj İçin Kolaylaştırdık; Yok mu Öğüt Alan?”
Muhammed Peygamberin vefatından kısa süre sonra cahiliyye devrinin kabileciliğini ve putperestliğini hortlatan münafıklar, birçok müslümanı öldürmüşler ve Emevi’lerin başlattığı sapkınca halifelikle birlikte islam’ın mesajını tahrif etmek ve onu ortaçağ Arap kültürüne dönüştürmek için maaşlı dinadamlarını seferber etmişlerdir.
İslam dininin biricik kaynağı olan Kuran’ın anlaşılmaz, detaysız ve yetersiz olduğunu ileri süren müşrik dinadamları, yalnız Allah’a özgülenmesi gereken dini Allah + Peygamber + sahabe + tabiin + mezhep imamları + mezhepte müctehitler + eski alimler ve şeyhler + daha sonra gelen alimcikler ve şeyhciklerden oluşan bir anonim şirketin ortaya koyduğu bir beşerî din çorbası haline dönüştürdüler. (Lütfen şu sure ve ayetlere bakınız: 7:29; 9:31; 16:52;39:2,11,14; 40:14,65; 42:21; 98:5).
Zamanımıza kadar etkileri süren bu felaketli dönemde Kuran’ın yeterli olmadığı inancı yaygınlaşmış ve ciltlerle hadis ve fıkıh kitapları uydurulmuştur. Bu “mişna”ları kabul etmeyenler sapık ve mürted (dinden dönenler) olarak damgalanmışlar ve hatta işkenceler altında katledilmişlerdir. Ebu Hanife, hadis uydurukçularının gazabına uğrayan ve Emevi ve Abbasi zalimlerinin işkencehanelerinde çile çeken mazlumlardan sadece birisidir. Oldukça şiddetli bir devlet terörünün estiği o günlerde Kuran’a rağmen bambaşka dinler oluşturulmuştur. Kurandaki kavramların anlamını kaydırmak için seferber olunmuştur.
Peygamberin okuma yazma bilmediği yalanından, onun insanların gözlerini kızgın çivilerle oyup çölde ölüme terkettiği iftirasına kadar… Taşla öldürme iftiralarından, Kuran’da nasih-mensuh ayetler bulunduğu şeklindeki melanete kadar… Aç bir keçinin yiyerek Kuran’dan çıkardığı taşlama ayetinden, halktan korktuğu için onu Kuran’a sokamıyan hazrete kadar… Mezhepçiliğin kutsanmasından, şefaat mitolojilerine kadar… Hacerül esved denilen işaret taşının putlaştırılmasından, peygamber mezarının ziyaretinin faziletlerine kadar… Peygamberin 30 erkeğin cinsel gücüne sahip oluşundan, sahabenin kadınlarına koşarken orgazm oluşlarına kadar… Aişe anamızın 53 yaşındaki Peygamberle evlenirken 9 yaşında olduğu yalanından, Peygamberin bir gecede 9 kadinla cinsel ilişkide bulunuşuna kadar… Peygamberin Medine’de bir Yahudi tarafından büyülendikten sonra haftalarca şaşkın şaşkın dolaşmasından, açlıktan ötürü zırhını bir yahudinin yanına bir kaç kilo arpa karşılığında rehin bırakmış olarak ölmesine kadar… Alimlerin icmasının dini kaynak oluşundan, sevadül azam yani büyük karaltı masallarına kadar… Miracta Allah ile namaz pazarlığından, ayın mucizevi bir biçimde yarılıp bir parçasının Ali’nin bahçesine düşmesine kadar… Dinden dönenin öldürülmesinden, namaz kılmayanın dövülmesi veya öldürülmesi gerektiğine kadar… Erkeklerin kadınlardan üstün oluşundan, hayızlı kadınların camiye girmemeleri ve Kuran’a el sürmemelerine kadar… kadınları eşekler ve köpeklerle aynı kategoride değerlendirmekten,
Burası, Müslüman Dünyanın nesillerdir akıllarına ve Kuran’ın mesajına ihanet ederek işledikleri adaletsizlik, despotluk, batıl inançlar, kadın düşmalığı, gericilik ve cahilliğe karşı mücadele için İslamı (Tanrı’ya Teslimiyeti) anlayış ve uygulamada reforma teşvik eden tektanrıcıların evi konumundadır.
Bu site, Allah dilerse, din ve siyaset alanında bir değişim modeline doğru etkinliklerimizde eşgüdüm, iletişim ve düzenleme sağlayan bir zemin olarak hizmet edecektir.
Bu sitenin asıl amacı, insanları AKLETMEYE ve kula kulluğa karşı TEVHİD’in ÖZGÜRLÜĞÜNE davet etmektir. Bireylerin kritik düşünmesinin, akletmesinin, ve tevhid (birleme) paradigmasının getirdiği özgürlüğün önünde tarih boyunca en büyük engeller dinadamları, şeyhler, papazlar, hahamlar, “efendiler”, ruhbanlar olmuşlardır… Bireysel özgürlük kazanıldıktan sonra toplumsal alanda barış (islam) ve eşitlik (adalet) için tanıklar olmak ve bu konuda mücadele etmemiz gerekiyor.
Bu sitede çeşitli konularda makaleler ve video linkleri bulacaksınız. Önemine binaen buraya MESAJ adlı Kuran çevirimin Sunuş yazısını alıntılıyorum:
“Kuran’ı Mesaj İçin Kolaylaştırdık; Yok mu Öğüt Alan?”
Muhammed Peygamberin vefatından kısa süre sonra cahiliyye devrinin kabileciliğini ve putperestliğini hortlatan münafıklar, birçok müslümanı öldürmüşler ve Emevi’lerin başlattığı sapkınca halifelikle birlikte islam’ın mesajını tahrif etmek ve onu ortaçağ Arap kültürüne dönüştürmek için maaşlı dinadamlarını seferber etmişlerdir.
İslam dininin biricik kaynağı olan Kuran’ın anlaşılmaz, detaysız ve yetersiz olduğunu ileri süren müşrik dinadamları, yalnız Allah’a özgülenmesi gereken dini Allah + Peygamber + sahabe + tabiin + mezhep imamları + mezhepte müctehitler + eski alimler ve şeyhler + daha sonra gelen alimcikler ve şeyhciklerden oluşan bir anonim şirketin ortaya koyduğu bir beşerî din çorbası haline dönüştürdüler. (Lütfen şu sure ve ayetlere bakınız: 7:29; 9:31; 16:52;39:2,11,14; 40:14,65; 42:21; 98:5).
Zamanımıza kadar etkileri süren bu felaketli dönemde Kuran’ın yeterli olmadığı inancı yaygınlaşmış ve ciltlerle hadis ve fıkıh kitapları uydurulmuştur. Bu “mişna”ları kabul etmeyenler sapık ve mürted (dinden dönenler) olarak damgalanmışlar ve hatta işkenceler altında katledilmişlerdir. Ebu Hanife, hadis uydurukçularının gazabına uğrayan ve Emevi ve Abbasi zalimlerinin işkencehanelerinde çile çeken mazlumlardan sadece birisidir. Oldukça şiddetli bir devlet terörünün estiği o günlerde Kuran’a rağmen bambaşka dinler oluşturulmuştur. Kurandaki kavramların anlamını kaydırmak için seferber olunmuştur.
Peygamberin okuma yazma bilmediği yalanından, onun insanların gözlerini kızgın çivilerle oyup çölde ölüme terkettiği iftirasına kadar… Taşla öldürme iftiralarından, Kuran’da nasih-mensuh ayetler bulunduğu şeklindeki melanete kadar… Aç bir keçinin yiyerek Kuran’dan çıkardığı taşlama ayetinden, halktan korktuğu için onu Kuran’a sokamıyan hazrete kadar… Mezhepçiliğin kutsanmasından, şefaat mitolojilerine kadar… Hacerül esved denilen işaret taşının putlaştırılmasından, peygamber mezarının ziyaretinin faziletlerine kadar… Peygamberin 30 erkeğin cinsel gücüne sahip oluşundan, sahabenin kadınlarına koşarken orgazm oluşlarına kadar… Aişe anamızın 53 yaşındaki Peygamberle evlenirken 9 yaşında olduğu yalanından, Peygamberin bir gecede 9 kadinla cinsel ilişkide bulunuşuna kadar… Peygamberin Medine’de bir Yahudi tarafından büyülendikten sonra haftalarca şaşkın şaşkın dolaşmasından, açlıktan ötürü zırhını bir yahudinin yanına bir kaç kilo arpa karşılığında rehin bırakmış olarak ölmesine kadar… Alimlerin icmasının dini kaynak oluşundan, sevadül azam yani büyük karaltı masallarına kadar… Miracta Allah ile namaz pazarlığından, ayın mucizevi bir biçimde yarılıp bir parçasının Ali’nin bahçesine düşmesine kadar… Dinden dönenin öldürülmesinden, namaz kılmayanın dövülmesi veya öldürülmesi gerektiğine kadar… Erkeklerin kadınlardan üstün oluşundan, hayızlı kadınların camiye girmemeleri ve Kuran’a el sürmemelerine kadar… kadınları eşekler ve köpeklerle aynı kategoride değerlendirmekten,
Burası, Müslüman Dünyanın nesillerdir akıllarına ve Kuran’ın mesajına ihanet ederek işledikleri adaletsizlik, despotluk, batıl inançlar, kadın düşmalığı, gericilik ve cahilliğe karşı mücadele için İslamı (Tanrı’ya Teslimiyeti) anlayış ve uygulamada reforma teşvik eden tektanrıcıların evi konumundadır.
Bu site, Allah dilerse, din ve siyaset alanında bir değişim modeline doğru etkinliklerimizde eşgüdüm, iletişim ve düzenleme sağlayan bir zemin olarak hizmet edecektir.
Bu sitenin asıl amacı, insanları AKLETMEYE ve kula kulluğa karşı TEVHİD’in ÖZGÜRLÜĞÜNE davet etmektir. Bireylerin kritik düşünmesinin, akletmesinin, ve tevhid (birleme) paradigmasının getirdiği özgürlüğün önünde tarih boyunca en büyük engeller dinadamları, şeyhler, papazlar, hahamlar, “efendiler”, ruhbanlar olmuşlardır… Bireysel özgürlük kazanıldıktan sonra toplumsal alanda barış (islam) ve eşitlik (adalet) için tanıklar olmak ve bu konuda mücadele etmemiz gerekiyor.
Bu sitede çeşitli konularda makaleler ve video linkleri bulacaksınız. Önemine binaen buraya MESAJ adlı Kuran çevirimin Sunuş yazısını alıntılıyorum:
“Kuran’ı Mesaj İçin Kolaylaştırdık; Yok mu Öğüt Alan?”
Muhammed Peygamberin vefatından kısa süre sonra cahiliyye devrinin kabileciliğini ve putperestliğini hortlatan münafıklar, birçok müslümanı öldürmüşler ve Emevi’lerin başlattığı sapkınca halifelikle birlikte islam’ın mesajını tahrif etmek ve onu ortaçağ Arap kültürüne dönüştürmek için maaşlı dinadamlarını seferber etmişlerdir.
İslam dininin biricik kaynağı olan Kuran’ın anlaşılmaz, detaysız ve yetersiz olduğunu ileri süren müşrik dinadamları, yalnız Allah’a özgülenmesi gereken dini Allah + Peygamber + sahabe + tabiin + mezhep imamları + mezhepte müctehitler + eski alimler ve şeyhler + daha sonra gelen alimcikler ve şeyhciklerden oluşan bir anonim şirketin ortaya koyduğu bir beşerî din çorbası haline dönüştürdüler. (Lütfen şu sure ve ayetlere bakınız: 7:29; 9:31; 16:52;39:2,11,14; 40:14,65; 42:21; 98:5).
Zamanımıza kadar etkileri süren bu felaketli dönemde Kuran’ın yeterli olmadığı inancı yaygınlaşmış ve ciltlerle hadis ve fıkıh kitapları uydurulmuştur. Bu “mişna”ları kabul etmeyenler sapık ve mürted (dinden dönenler) olarak damgalanmışlar ve hatta işkenceler altında katledilmişlerdir. Ebu Hanife, hadis uydurukçularının gazabına uğrayan ve Emevi ve Abbasi zalimlerinin işkencehanelerinde çile çeken mazlumlardan sadece birisidir. Oldukça şiddetli bir devlet terörünün estiği o günlerde Kuran’a rağmen bambaşka dinler oluşturulmuştur. Kurandaki kavramların anlamını kaydırmak için seferber olunmuştur.
Peygamberin okuma yazma bilmediği yalanından, onun insanların gözlerini kızgın çivilerle oyup çölde ölüme terkettiği iftirasına kadar… Taşla öldürme iftiralarından, Kuran’da nasih-mensuh ayetler bulunduğu şeklindeki melanete kadar… Aç bir keçinin yiyerek Kuran’dan çıkardığı taşlama ayetinden, halktan korktuğu için onu Kuran’a sokamıyan hazrete kadar… Mezhepçiliğin kutsanmasından, şefaat mitolojilerine kadar… Hacerül esved denilen işaret taşının putlaştırılmasından, peygamber mezarının ziyaretinin faziletlerine kadar… Peygamberin 30 erkeğin cinsel gücüne sahip oluşundan, sahabenin kadınlarına koşarken orgazm oluşlarına kadar… Aişe anamızın 53 yaşındaki Peygamberle evlenirken 9 yaşında olduğu yalanından, Peygamberin bir gecede 9 kadinla cinsel ilişkide bulunuşuna kadar… Peygamberin Medine’de bir Yahudi tarafından büyülendikten sonra haftalarca şaşkın şaşkın dolaşmasından, açlıktan ötürü zırhını bir yahudinin yanına bir kaç kilo arpa karşılığında rehin bırakmış olarak ölmesine kadar… Alimlerin icmasının dini kaynak oluşundan, sevadül azam yani büyük karaltı masallarına kadar… Miracta Allah ile namaz pazarlığından, ayın mucizevi bir biçimde yarılıp bir parçasının Ali’nin bahçesine düşmesine kadar… Dinden dönenin öldürülmesinden, namaz kılmayanın dövülmesi veya öldürülmesi gerektiğine kadar… Erkeklerin kadınlardan üstün oluşundan, hayızlı kadınların camiye girmemeleri ve Kuran’a el sürmemelerine kadar… kadınları eşekler ve köpeklerle aynı kategoride değerlendirmekten,
----- WEB pdf si alıntısı:
Geçmiş yıllarda Kur’an’ın matematiksel sırları hakkında pek çok yazılanlar oldu.
Bu işler hep Mısırlı Reşad Halife ile başladı. Reşad Halife 1982 yılında basılan ilk kitabında
(QURAN: Visual Presentetion Of The Miracle ISBN 0-934894-30-2 Library of
Congress Card No. 82-083551) Kur'an'daki 19 ile ilgili buluşlarını
açıkladı. Bu arada Allah Lafzı Celali'nin Kur’an’da 2698 kerre geçtiğini
yazdı. Bu rakam 19 sayısının 142 kerre çarpılması ile elde ediliyordu.
Bu kitabında Allah Lafzı Celalinin geçtiği ayetlerin numaralarını tek
tek sıraladı. Aradan birkaç sene geçince bazı kişiler 9cu surenin (Tevbe
Suresi) 15ci ayetinin atlanmış olduğunu tesbit ettiler. Reşad Halife
Allah Lafzı Celalinin 19 sayısının katsayısı olmadığını görünce bir
hayli uğraştı ve bu mevzuda 1989 senesinde basılan ikinci kitabını yazdı
(QURAN: THE FINAL SCRIPTURE ISBN 0-934894-57-1). Bu ikinci kitabında
Kur’an’daki Allah Lafzı Celalini 19 sayısına uydurabilmek için
Kur’an’daki 9cu surenin (Tevbe Suresi) son iki ayetinin yani 9/128 ve
9/129 ci ayetlerinin putperestler tarafından Kur’an’a eklendiğini
savundu ve bu iki ayeti çıkardı. Böylelikle 9/129 ayetinde geçen bir
Allah Lafzı Celalini saymadı ve Allah Lafzı Celali sayısı 19 sayısının
katsayısı oldu. Reşad Halife bu davranışı ile çok tehlikeli bir hareket
başlattı. Kendisi öldü gitti fakat onu takib edenler bügün İslamdan çok
uzak şeyler yazmaya devam ediyorlar.
----
çocuk gözüyle sorularım:
soru: Besmele Kur'an-da bir ayetin parçası mıdır?
cevap: Neml suresi 30. ayetin bir parçasıdır.
soru: Bakara suresinde besmele mushafta yazılı diye Bakara suresine ait mustakil ayet midir?
cevap: Ekseri kimselere göre Bakara suresine ait ayet değildir.
soru: Fatiha suresinde besmele mushafta yazılı diye Fatiha suresine ait mustakil ayet midir?
cevap: Kimilerine göre ayettir, kimilerine göre Fatiha'nın ilk ayeti "Elhamdu.." ile başlar.
soru: Kur'an Allah bi-zatihi koruması altında ve B'iznillah diğer şahitler de bunu izliyor, nasıl?
cevap: Kur'an zannedildiği gibi yazı ile değil, sesle korunuyor. Ahmed Muhamed Nebi ilk tebliğ ve tilavetleri, devam eden tebliğ ve tilavetleri, bu gün ve az kalan yakın gelecekteki tilavetler "eko" gibi zamanda yankılanıyor, eksik veyahut fazla kelime yok! yedi okuyuş genişliği ise bir rahmet, bazı harflerin gayb olması ise yine Allah'ın hikmeti.
A'lâ suresi altı ve yedinci ayetlerdeki istisna olan harfler var ama bunlar mânâ ile ilgili değil, insanların güzelim hanif fıtratlarını bile değiştirmeye yeltenen ve Allah'a bilmeden kafa tutuan kem gözler için sistematik yapıya dokunamamaları için.
özet: eksik veya fazla kelime yok! Çepeçevre yerkürede kayan sabah saatlerinde Allah'ın izin verdiği kimi şehidler veya şahidler, tilavetlere çok boyutla şahid olur! Muhammed nebi aleyhisselam'ın unuttuğu az sayıdaki harfler istisna Kur'an Allah korumasında.
mühim uyarı: Kur'andaki Allah lafızlarını ve ayrıca besmeleleri saymaktan aciz biri Rashad Khalifa ise önce bir sayım yapıyor ve diyecek olmuş ki: Allah lafzı celali olan yazılar, bunlar filan rakamla uyumlu diye iddaa etmiş. Tevbe suresi 15. ayetteki Allah lafzı celalilini atlamış, şaşar beşer biri olarak kontrol bile etmeden ilk iddaasını şeytan aceleciliği ile yayınlamış:
sene 1982:
(QURAN: Visual Presentetion Of The Miracle ISBN 0-934894-30-2 Library of Congress Card No. 82-083551).
Derken eksik sayım itirazlarına ise hiç bir yeterli kanıt sunmadan Tevbe suresinden so iki ayeti mushaftan silmeliyiz demiş. Bu ne sinsi şeytanvari iki yüzlülüktür. Bu iş bu kadar ucuz mudur? Korona bulaşır diye boşuna ürpermeden sabah namazına camiye gidin lütfen. Eğer yerkürede bir yerlerde bu iki ayet namazda imam tarafından tilevet ediliyorsa, buna Allah ve şahidler ve müminler itiraz etmiyor ama sizin mealini eklekmekte mahzur bile görmediğiniz Rashad Khalifa ayetelere itirazı var, niye: ilkin saymakta aciz ve hatalı iken sonraki sayıma uygun düşmesi diye şeytani fitne ile. Açık kuran diye site açıp, içine ayetleri KEYFEN silenlerin meal denmeyecek yazılarını koyuyorsun, niye? bre gafil, burası WEB dünyası bile Allah'ın insanlara nimet verdiği sanal mekan. Gelmişsin Allah mekanında fitne yayıyorsun, niye? Kur'an-a hizmet olsun diye deme! Fitne ve iyi niyet bir arada makbul olmaz! Bu ne kepazeliktir? Lütfen önce sinsi şeytanını ucuz hilelerine kanma ve ayet silmeyi TAKLİD etme lütfen ve insan olarak "insan" gibi müslüman olarak Allah'a teslim ol.
--- lütfen hatırla, lütfen:
hasbiyallahu laa ilahe illa huu; Allah bize yeter, ilaheler olmaz, sadece "O"
İbrahim yanılıp, babasına sorsa idi, babası ona bâtıl şirk zanlarını dayatacak ve onu haktan perdeleyecekti;
lütfen halil ibrahim gibi TAHKİKEN iman ile alemlerin rabbine güzelce teslim olalım, lütfen.
---
Sağlıcakla sevgi ile gönül olarak sağlıkla, ahir alemde huzurla kalalım duası ile, selamlarız, selamlarız
yukarda 30 kasım 2021 itibari ile olan ve 4bin karekter sınırı ile parça parça olan eklenecek olmuş yorumların özeti:
https://justpaste.it/5hpz4
Yorumlama Biçimi Olarak Anonimi İşaretleyiniz