Edip Yüksel (T) Fethullah: Kürtlere afyon, Türklere cesaret hapı satan bir vicdansız...


Edip Yüksel (T) Fethullah: Kürtlere afyon, Türklere cesaret hapı satan bir vicdansız...

Edip Yüksel Kürt sorunu konusunda Fethullah'a sesleniyor.

Şimdi, Fethullahseverlerden ve ırkçılardan alacağım en ciddi eleştiri şu olabilir: "Bakın hocaefendimize saygısızca Fethullah diye hitap ettiği çin Edip çarpılmış ve ağzı yamulmuş!" :)

Şaka bir yana, bu youtube en kötü pozlarımı kapak yapıyor. Yakışıklı ve fotogenik olmadığımın farkındayım ama beni olduğumdan da kötü gösteriyor gibi. Bu işte bir Fethullah parmağı var mı acaba :):)

MUSTAFA ORHAN METİN: "Türk kelimesinin etnik bir grup için değil, Türkiye'deki bütün halkların ortak adı olarak kullanıldığını iddia etmek ayıptır, günahtır. Şöyle ki: Varsayalım Edip, ben, Ahmet ve Mehmet aynı evi paylaşıyoruz. Ama kapı zilinde Edip yazıyor. Biz itiraz ediyoruz; Edip savunmasında diyor ki: "Zilin etiketinde yazan Edip ben değilim. O hepimizin ortak adıdır" Süphanallah... Fedip, Kedip, Zedip yazsa neyse. Ama içerde yaşayanların birinin adı yazıyor yahu. İnsan zekası ile bu kadar da alay edilmez ki!"

YAVUZ: "osmanli bayrandan türk bayrana nasil gecdimizi biliyorsun edip ay yildizi kirmiziya boyayan kanin 36 irk insanin sehitlerimizin kanidir uyduruk bir bayrak deyildir."

EDIP: Yavuz bir tek insanın bile hayatı çok önemli. Osmanlı saldırgan ve emperyalist politika ile bir çok ülkeyi işgal etti, binlerce insanı katletti, çocuklarını "devşirip" köleleştirerek yeni işgaller için Yeni Çeri yaptı, beylikler arasındaki İKTİDAR savaşlarında binlerce insanı katletti, İKTİDAR için kardeşleri, beşikteki bebekleri öldürdü..... Kan diyorsun.. Birkaç yüz yıl boyunca binlerce masumun kanını akıtan ve bu arada kan veren bir grubun niye kan rengini bayrak için seçtiğini bir de övünerek anlatıyorsun. Bıktım sizin kan fetişizminizden, sizin kanla irinle konuşmanızdan... Hani Osmanlı mağdur olsaydı o kanın bir anlamı olabilirdi. İnşallah birgün bu kanlı bayrağınıza güzel renkler katarsınız. Yeşil'e ne dersiniz? Mavi'ye? Hele turuncu çok hoş! Selam ile...

EKREM AYDIN: Konuşmanız aynı eski İstanbul Rumlarının konuştuğu gibi olmuş. Açıkça söylemek gerekirse, konuşmalarınız bana hiç samimi gelmiyor. Çok yapmacıklı hissi veriyor. Belki de, normal hayatta öyle değilsinizdir fakat, aksanınız kendinizi fazla zorluyor hissi veriyor. Az veya çok insan sarrafı olduğumdan bu kanıya vardım. Konuda ne dediğiniz benim için önemli değil.

EDIP: Siz insanların düşüncelerini ve sözlerini onların aksanına, burnuna, yüzündeki sivilceye, sakalındaki kılların uzunluğuna, kafasındaki sarığa ve takkeye, taktığı kravata veya giydiği kürke göre değerlendiren şekilci ve yobaz bir ırkçı gibi değerlendiriyorsunuz. İstanbul Rumları gibi konuşuyormuşum! Ne var bunda? İstanbul'daki Rum insan değil mi?

Ayrıca, ben dört beş dil biliyorum. Bunların birkaç tanesini çok iyi bilirim. Türkçeyi de senden iyi bilirim, daha iyi yazarım. Ancak yirmi yıldan fazladır Türkiye'de yaşamadığım için, evde de maalesef Türkçe konuşamadığım için köreldi, aksanım biraz değişti...

Ayrıca, Türkçe ana dilim değil. Sekiz yaşına kadar Türkçe değil, Kürtçe konuşurdum. Yani, Türkçe kronolojik olarak benim ikinci dilim. Sen benim gibi dört beş dil değil, sadece ikinci bir dili, örneğin Kürtçeyi, İngilizceyi, Arapçayı veya Farsçayı öğren ve benim Türkçeyi konuştuğum kadar onlardan birini konuş da ondan sonra bu konuda eleştiri yönelt.

Asıl samimiyetsiz senin gibi cahillerdir. Zira burada dile getirdiğim adalet ve eşitlik kavramlarına ilgi göstereceğine, iyi bildiğim dört dilden biri olan Türkçe şivemi bahane ederek ayrıca aklınca Rumlara benzeterek ırkçı bir tepki göstermen üzücü. Allah şifa versin.
Edip Yüksel

yorum: 0

Yorumlama Biçimi Olarak Anonimi İşaretleyiniz